20 Aralık 2017 Çarşamba

Aferin sana Ali Can. (Müstehcendir.)

Küçük Ali Can bahçede solucanlarla oynamaktadır.

Onu seyreden dedesi, Ali Can'ın bir solucanı toprağın içindeki deliğinden çekip çıkardığını görünce ona bunun yanlış olduğunu bir örnekle göstermek ister.

''Bak Ali Can...'' der.

''Şimdi sen o solucanı yuvasından çıkardın.

Ama o tekrar o yuvaya giremez.

Şimdi sen onu tekrar yuvasına sokabilir misin?''

Ali Can hiç oralı olmaz.

''Ne var ki bunda?'' diye cevap verir.

''İstersem bu solucanı hemen aynı deliğe sokarım.''

Dedesi şaşırır.

''Peki ulan kerata.'' der.

Cüzdanından elli lira çıkarır.

''Sen o solucanı o deliğe sok, benden sana elli lira var.''

Ali Can hemen içeri girer.

Biraz sonra da elinde annesinin saç spreyi ile dışarı çıkar.

Solucanı alır ve üzerine saç spreyi sıkar.

Kısa süre içinde solucan sertleşir.

Ali Can da solucanı çıkardığı deliğe sokar.

Dedesi hemen 50 lirayı Ali Can'a verir ve koşarak içeriye girer.

Bir saat kadar sonra Ali Can'ın nenesi dışarı çıkar.

Ali Can'a 100 lira uzatır.

''Aferim sana Ali Can.

Sen iyi bir ödülü hak ettin.

Al şu parayı bakalım.

Dedene ne güzel şeyler öğretmişsin öyle....''

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder