17 Nisan 2024 Çarşamba

Kızılderililer, atlarında eyer kullanmazlar.

New Yorklu bir kadının, Arizona'nın uzak bir bölgesinden geçerken arabası bozulur.

Biraz sonra at sırtında bir Kızılderili gelir ve onu yakındaki bir kasabaya götürmeyi teklif eder.
Kadın çaresiz atın arkasına biner ve yola çıkarlar.

Kızılderili'nin her birkaç dakikada bir 'Ye-e-e-e-h-a-a-a-a!' sesi çıkarması dışında' yolculuk oldukça sakin geçer.

Kızılderili, kasabaya vardıklarında kadını yerel bakım servisine bırakır ve son bir kez 'Ye-e-e-e-h-a-a-a-a!' diye bağırdıktan sonra atıyla dörtnala oradan uzaklaşır.
Servisteki görevli "O Hintliyi bu kadar heyecanlandıracak ne yaptın?" diye kadına sorar.

Kadın, "Hiçbir şey. Sadece atın üzerinde onun arkasına oturdum, kollarımı beline doladım ve düşmemek için eyer boynuzuna tutundum." der.

Görevli sırıtarak kadına "Hanımefendi, Kızılderililer eyer kullanmazlar." der.

Kuduz olursanız ne yapar sınız?

 Kendisini köpek ısıran bir adam herkesin uyarılarına rağmen doktora gitmemiş.

Ama köpek ölüp de kuduz olduğu anlaşılınca hemen bir doktora gitmiş.

Doktor adamı muayene edip tahliller yaptırdıktan sonra üzgün bir şekilde şöyle demiş:

"Beyefendi. Maalesef kuduz mikrobunu kapmışsınız. Vaktinde gelmediğiniz için aşı olmanız da fayda etmez. Kısa süre içinde kuduracaksınız."

Adam sakin bir şekilde doktoru dinledikten sonra çantasından bir not defteri çıkarıp bir şeyler yazmaya başlamış.

Doktor adamın şoka girdiğini ve bu yüzden anlamsız davranışlar gösterdiğini zannetmiş.

Emin olabilmek için adama sormuş:

"Beyefendi, iyi misiniz? Ne yapıyor sunuz?"

Adam sakin bir şekilde cevap vermiş:

"Merak etmeyin doktor bey. Gayet iyiyim. Bu teşhise hazır olarak buraya gelmiştim zaten. Şimdi de çıkar çıkmaz kimleri ısıracağımın listesini yapıyorum."

Mahkemede söylenmemesi gereken şey nedir?

 Bir davada tanıklık etmesi için kürsüye yaşlı bir teyzeyi çağırmışlar.

Kadın yerine oturur ve davalının avukatı kadına yaklaşarak sorar:

"Ayşe Hanım, beni tanıyor musunuz?"

Yaşlı teyze cevap vermiş:

"Evet avukat bey, sizi çocukluğunuzdan beri tanıyorum. Siz, o zamanlar bile aileniz için tam bir baş belasıydınız. Sürekli yalan söylüyorsunuz. Evlendikten sonra da karınızı komşunuzla aldatıyorsunuz. En yakınım dediğiniz insanların arkasından konuşuyorsunuz. İki lira fazla kazanmak için herkesi satarsınız."

Davalının avukatı başta olmak üzere bütün salon şok olmuş.

Avukat ne yapacağını bilemez bir halde kadına tekrar sormuş:

"Peki Ayşe hanım, ya karşı tarafın avukatını tanıyor musunuz?"

Kadın cevap vermiş:

"Elbette tanıyorum. Çocukluğunda ona dadılık yapmıştım. Büyüdükten sonrada görüşmeye devam ettim. Tembel, ödlek ve alkolik adamın tekidir. Etrafında bir tek dostu yoktur ve herkes onun hala geceleri altına kaçırdığını söylüyor."

Yine herkes şoka girmiş.

Bütün salonu bir uğultu kaplamış.

O sırada hakim kürsüye tokmağını masaya vurarak herkesi susturmuş.

Avukatları yanına çağırmış.

Onların kulağına fısıltıyla şunları söylemiş: "Eğer bu kadına beni tanıyıp tanımadığını sorarsanız, anam avradım olsun ikinizi de tutuklatırım."

16 Nisan 2024 Salı

Özgür olmak önemli

 Gece yarısı uyanan kadın kocasının yatakta olmadığını görünce merak eder.

Salona çıkınca kocasının koltuğa oturmuş pencereden dışarıya dalgın dalgın baktığını görünce yanına gider.

"Hayrola hayatım. Uyku mu tutmadı? Bir derdin mi var?" diye sorar.

Adam dışarıya bakmaya devam ederek cevap verir:

"Hani hatırlıyor musun, 20 sene önce seninle çıkıyorduk. Hani ben 20 yaşındaydım, sen ise 17 yaşında."

Kadın, kocasının ilk çıktıkları zamanı hatırladığını görünce duygulanır. Gözlerinden bir damla yaş dökülür. Dikkatle baktığında kocasının da gözlerinin nemli olduğunu fark eder.

Duygulu bir şekilde "Evet, hayatım, hatırlıyorum." der.

Adam "Peki, 20 yıl önce bu gün babanın biri arabanın içinde sevişirken yakaladığını hatırlıyor musun?" diye sorar.

Kadın duygulu şekilde cevap verir:

"Evet. Gayet iyi hatırlıyorum."

Adam devam eder:

"Peki, babanın 'Kızımla evleneceksin. Eğer evlenmezsen reşit olmayan kızla ilişkiye girmekten seni mahkemeye veririm. 20 yıl hapis yatarsın.' dediğini hatırlıyor musun?"

Kadın cevap vermiş:

"Nasıl hatırlamam hayatım. Hemen ertesi gün nikah masasına oturmuştuk ya. Peki sen niye ağlıyorsun?"

Adam cevap vermiş:

"Nasıl ağlamayayım. Eğer evlenmeseydim, bu gün özgür olacaktım."

Evde sizi kim bekliyor?

 Fıkra bu ya, bir aslan ile bir öküz arkadaş olmuş.

Bir gün iki arkadaş bir bara gitmiş.

Birkaç kadeh içtikten sonra aslan toparlanmaya başlamış.

İnek ne olduğunu sormuş.

Aslan, eve gitmesi gerektiğini, vaktin geç olduğunu söylemiş.

Öküz bir kadeh daha içelim öyle gidersin deyince aslan "Hanım evde beni bekliyor. Geç kalırsam çok kızar. Hanımla kavga istemiyorum." demiş.

Bunu duyan sığır kahkahayı basmış ve:

"Yahu sen koskoca ormanlar kralı aslansın. Karından mı korkuyorsun? Amma da kılıbık mışsın. Ben sabaha kadar gitmesem benim hanım sesini bile çıkaramaz." demiş.

Bunu duyan aslan cevap vermiş:

"Öküz kardeş, ben de senin yerinde olsam karıdan korkmam ama benim durumum senden farklı. Beni evde aslan bekliyor. Seni ise inek bekliyor."

Düşmanı çok olan adam.

 Karı-koca, çocukları ile evde oturuyormuş.

Çocuk babasına sormuş:

"Baba, seni annemle kim tanıştırdı?"

Adam biraz durup düşündükten sonra cevap vermiş:

"Şimdi hatırlayamadım ama bir akrabamdır muhtemelen. Benim akrabalarım arasında düşmanım çoktu o zamanlar."


14 Nisan 2024 Pazar

Kabe nerede?

 Mahallede iki yaramaz çocuk kardeş varmış. 

Mahallede bir cam kırılsa veya herhangi bir olay olsa herkes bu iki kardeşten bilirmiş. 

Şikayetlere dayanamayan anneleri iki oğlunu da caminin imamına götürmüş.

"Durum böyle böyle, çocuklarımı doğru yola sevk et." demiş ve camiden ayrılıp eve gitmiş.

Anneleri gidince imam büyük çocuğa sormuş:

"Oğlum kıble nerede?"

Çocuk bilememiş. 

İmam bağırarak tekrar sormuş:

"Kıble nerede lan?"

Çocuk korkmuş. 

Kardeşinin elinden tutup ağlayarak camiden kaçmışlar. 

Koşarken küçük kardeşi abisine sormuş:

"Abi, niye korktun, neden kaçıyoruz?"

Abisi cevap vermiş:

"Oğlum bu sefer durum çok vahim.

Kıble kaybolmuş, bizden biliyorlar."