Her toplum layık olduğu şekilde yönetilir.

Halk hükümdara karşı ayaklanmış.

Haklıymışlar da.

Çünkü ülkede, ne adalet, ne düzen kalmış.

Hükümdar ayaklanan halkı meydandaki büyük bir havuzun etrafında toplamış ve bir konuşma yapmış:

"Eğer isterseniz, benden çok kolay bir şekilde kurtulabilirsiniz.

İsyan etmenize gerek yok.

Şimdi ben bu havuzu boşalttıracağım üzerini de kapattıracağım.

Sizden tek isteğim, bu havuzu süt ile doldurmanız.

Herkes gece yarısından sonra bu havuza tek başına bir kova süt dökecek.

Ama herkes.

Kimse kimseyi görmeyecek.

Güneş doğarken hepiniz burada olun.

Havuz süt ile dolduğunda, ben tahtı bırakıp gideceğim."

Ertesi gün sabah olmuş herkes havuzun başına toplanmış.

Öyle ya artık bu düzenbaz hükümdardan kurtulacaklardır.

Hükümdar da gelmiş ve üzeri kapalı havuz açılmış.

Bir de ne görsünler?

Havuz dolmuştur.

Ama sütten çok su ile dolmuştur.

Çünkü, herkes aynı şeyi düşünmüştür.

"Onca sütün içinde benim döktüğüm bir kova suyu kim fark edecek?"

Hükümdar konuşmaya başlamış:

"Yaptığınızı gördünüz mü ?

Siz ne iseniz, ben de oyum.

Siz düzenbaz olduğunuz için, içinizden kimi seçerseniz seçin, sonuç hiçbir zaman değişmeyecek.

Siz de layık olduğunuz sistemle yönetileceksiniz.