20 Kasım 2021 Cumartesi

Cadı kaynana ve uyanık gelin

 Çok cadı bir kaynana üç gelinine de kan kusturuyormuş. 

Akşam oğulları tarladan eve gelince onları doldurarak gelinlerini dövdürüyormuş. 

Bir süre sonra kaynana yaşlılıktan dolayı elden ayaktan çekilmeye başlamış ama huyu hala aynıymış.

Kaynana bir gün hasta olmuş. 

Gelinlerden biri tarlaya gitmeyip evde kaynanayı bakması gerekiyormuş. 

Diğer iki gelin kaynananın çenesini çekmemek için evde kalmayı hiç istemiyormuş. 

Uyanık küçük gelin bunu fark edince kaynanaya bakmaya gönüllü olmuş. 

Herkes tarlaya gidince gelin kaynanasını kucaklayıp çocukların salıncağına yatırmış ve başlamış sallamaya. 

Kaynana zaten hasta ve yaşlı olduğundan zor konuşuyor, bu sebeple sesi çıkmamış.

Gelin de bunu fırsat bilip kaynanayı salıncağın içinde bir o duvara bir bu duvara çarparak akşama kadar sallamış. 

Kaynana sallanmaktan sarhoşa dönmüş ve konuşamaz hale gelmiş. 

Gelin de kaynanayı tekrar kucaklayıp yatağına yatırmış.

Akşam oğlanlar ve gelinler eve gelinler eve gelince kaynana hemen şikayet etmek için çenesini açmış ama konuşamamış. 

Bunun üzerine yattığı yerden eliyle bir o duvarı bir bu duvarı göstermiş ve sonra da gelini iki elini boğazına getirip gelini işaret etmiş. 

Yani, gelin beni bir o duvara bir bu duvara çarpıp durdu, dur dediğimde de boğazımı sıktı demek istiyormuş.  

Çocuklar bunu görünce endişelenmiş. Küçük gelinin üzerine yürüyüp anamıza ne yaptın diye çıkışmışlar.

Küçük gelin uyanık ya hemen cevap vermiş. 

"Hiç bir şey yapmadım. 

Bütün gün ilgilendim. 

Ne derse yaptım.

Ama artık yaşlandı ya konuşamaz hale geldi. 

Gündüz bana zar zor konuşarak ölürse sağdaki tarlalarla soldaki tarlaları ve bir de boynuna taktığı altın gerdanlığı bana bıraktığını söyledi. 

Herhalde onu söylemeye çalışıyor." demiş.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder