'Melahat, hiç değişmemişsin, hiç yaşlanmamışsın...' dedim. 'Hala, maşallah, fıstık gibisin..'
O 'Sen de öyle...' dedi. 'Görüşmeyeli nerede ise yirmi sene oldu ama yüzünde pek bir fark yok..!'
Ben '...Zaten umumiyetle böyle oluyor, insan yakından tanıdığı bir arkadaşını, dostunu kırk sene görmese bile hemen tanıyor!!!' dedim.
Melahat, acı acı gülerek '..Sen öyle zannet!! ' dedi ve anlatmaya başladı:
'...Bundan üç, beş ay önce yeni bir dişçiye gitmiştim, oturmuş beklerken, dişçinin duvarda asılı olan diploması gözüme ilişti. Diplomada adamın tam ismi yazılı idi. Birden otuz sene geriye, mektep senelerime gittim. Acaba bu diplomanın üzerinde ismi yazılı olan H...Ö........, benim bir zamanlar aşık olduğum, uzun boylu, gür siyah saçlı, yeşil gözlü sınıf arkadaşım H.... olabilir miydi? Diş tabibinin yanına girince bu sualin cevabını almış oldum. Karşımdaki seyrek gri saçlı, yüzü çizgiler ile dolu olan şişman adam, benim Hakan'ım olamazdı.
Her şeye rağmen işim bitince sordum: Siz hiç Beşiktaş Lisesi'ne gittiniz mi?'
Adam gurur içinde 'Evet..' dedi. 'Ben oradan mezunum'
Sordum 'Hangi sene?'
'1980 mezunuyum' cevabını verdi ve sonra sordu: 'Neden sordunuz?'
Ben heyecan ile 'Siz benim sınıfımdaydınız!!!' diye bağırdım.'
O kel kafalı, kırışık suratlı, yüz otuz kiloluk şişko herif bana baktı, baktı ve şöyle dedi...
'Kusura bakmayın hocam hatırlayamadım, acaba hangi derse gelirdiniz?'
O 'Sen de öyle...' dedi. 'Görüşmeyeli nerede ise yirmi sene oldu ama yüzünde pek bir fark yok..!'
Ben '...Zaten umumiyetle böyle oluyor, insan yakından tanıdığı bir arkadaşını, dostunu kırk sene görmese bile hemen tanıyor!!!' dedim.
Melahat, acı acı gülerek '..Sen öyle zannet!! ' dedi ve anlatmaya başladı:
'...Bundan üç, beş ay önce yeni bir dişçiye gitmiştim, oturmuş beklerken, dişçinin duvarda asılı olan diploması gözüme ilişti. Diplomada adamın tam ismi yazılı idi. Birden otuz sene geriye, mektep senelerime gittim. Acaba bu diplomanın üzerinde ismi yazılı olan H...Ö........, benim bir zamanlar aşık olduğum, uzun boylu, gür siyah saçlı, yeşil gözlü sınıf arkadaşım H.... olabilir miydi? Diş tabibinin yanına girince bu sualin cevabını almış oldum. Karşımdaki seyrek gri saçlı, yüzü çizgiler ile dolu olan şişman adam, benim Hakan'ım olamazdı.
Her şeye rağmen işim bitince sordum: Siz hiç Beşiktaş Lisesi'ne gittiniz mi?'
Adam gurur içinde 'Evet..' dedi. 'Ben oradan mezunum'
Sordum 'Hangi sene?'
'1980 mezunuyum' cevabını verdi ve sonra sordu: 'Neden sordunuz?'
Ben heyecan ile 'Siz benim sınıfımdaydınız!!!' diye bağırdım.'
O kel kafalı, kırışık suratlı, yüz otuz kiloluk şişko herif bana baktı, baktı ve şöyle dedi...
'Kusura bakmayın hocam hatırlayamadım, acaba hangi derse gelirdiniz?'
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder