26 Kasım 2017 Pazar

Sözüm söz ama....




Bir köyde yaşayan adamın birinin köydeki hemen hemen herkese borcu varmış.

Doğal olarak her gün birileri borcunu ne zaman ödeyeceğini soruyormuş.

Adam her sorana, sağ elini kalbinin üzerine götürerek ''Sözüm söz, param olur olmaz hemen borcumu ödeyeceğim.'' diye cevap veriyormuş.

Bu adam bir gün kalp krizi geçirerek aniden ölmüş.

Bütün köylü borçlarını alamadan adam gitti diye üzülmüş ama kendi köylüleri diye yine de cenazesine gitmiş.



Fakat ölen adamı gören herkes şoka giriyormuş.

Çünkü adamın sağ eli kalbinin üzerinde ve son eli bacak arasında duruyormuş.

İmam ve köylüler ölüm katılığı diye sıcak su dökmüşler olmamış, zorla düzeltmeye kalkmışlar olmamış, velhasıl kelam ne yaptılarsa elleri yerlerinden ayıramamışlar.


Bunun üzerine pes ederek ölüyü yıkamışlar ve öyle gömmüşler.

Fakat köylü bu durumu çok merak etmiş.

''Acaba adam keramet sahibi bir ermiş miydi, bize bir mesaj mı veriyor?'' diye kendi aralarında konuşup adamı sağlığında borçları sebebiyle çok sıkıştırdıklarına üzülmüşler.


Bunun üzerine imama başvurmuşlar.

İmam da adamın ellerinin durumunu çok merak ettiğini ama bunun ne anlama geldiğini anlayamadığını, bu sebeple akşam istiareye (rüyaya) yatacağını söylemiş.

Akşam olmuş.

Herkes yarın imam neler anlatacak diye düşünerek geç vakte kadar uyuyamamış.

İmam ise evinde yatmadan önce abdest almış.

İki rekat namaz kılmış.

Gerekli sureleri büyük bir huşu içinde okumuş ve ardında yatağa yatmış.

Yastığa başını koyduktan kısa süre sonra derin bir uykuya dalan imam hemen rüya görmeye başlamış.
Rüyasında da, yatarken niyet ettiği gibi ölen adamı görmüş.

Adam aynı öldüğü zamanki gibi sağ eli kalbinde, sol eli bacak arasında duruyormuş.



İmam hemen adama yaklaşıp selam vermiş ve lafı uzatmadan sormuş:

''Hey mefta, bütün köylü merak içindedir, bu ellerinin böyle durmasının sebebi nedir?''

Mefta gülümseyerek cevap vermiş:

''Eyy imam. Biliyorsun ki ben ömrüm boyunca fakirlik çektim ama ne bir hırsızlık ne bir yolsuzluk yaptım. Ama maalesef herkesten borç almak zorunda kaldım ve ömrüm boyunca borçlu yaşadım. İnsanlar bana borcumu her gün hatırlattığı için de her günüm utanmakla geçti. Onları ikna etmek için hep ''Borcum borç.'' diyerek sağ elimi kalbime götürdüm. Ha eğer öbür elimi neden bacak arama götürdüğümü sorarsan, uyanınca köylülere söyle, hala borcum borç ama artık alsanız alsanız bunu alırsınız.''


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder