Annesi kızına kıyamadığı için o zamana kadar hiçbir şey yaptırmadığından kız kahve yapmayı bile bilmiyormuş.
Ama o ve kocası kızı istemeye gelen çocuğun anne ve babası ile otururken kahveleri kızın yapması lazım geldiğinden kızına kısa bir kurs vermeye karar vermiş.
"Bak kızım.
Ben elimle burnumu kaşıdığımda sen salona gelip kahvenizi nasıl alırsınız diye sırayla herkese sorarsın.
Onlar da tek tek söyler.
İçeri gelir kahveleri hazırlarsın.
Zaten erkekler sade kahve içer, kadınlar da şekerli kahve.
Eğer heyecanlanıp kaç sade, kaç şekerli kahve yapacağını karıştırırsan erkek ve kadın sayısına göre hazırlarsın." demiş.
Sonra da sade ve şekerli kahvenin nasıl yapıldığını öğretmiş.
Neyse....
Akşam dünürcüler gelmiş.
Kız mutfak penceresinden annesini gözetlemeye başlamış.
Annesi eliyle burnunu kaşıyınca da hemen içeri girmiş.
"Kahvenizi nasıl alırsınız?" diye sırayla sormaya başlamış.
Damat adayının annesi, kahvesini şekerli, babası ise sade istemiş.
Fakat sıra damat adayına gelince işler karışmış.
Çünkü damat adayı orta şekerli kahve istemiş.
Bunu duyan kız kız şaşırmış kalmış.
Panik içinde hemen annesinin yanına yaklaşarak fısıldamış:
"Anne, ne yapacağım ben şimdi?
Sen bana erkekler sade kahve, kadınlar da şekerli kahve içer dedin ve sadece bu iki kahveyi yapmayı öğrettin.
Ama çocuk orta kahve kahve istedi.
Ben şimdi ne yapacağım?
Bana orta kahve yapmayı neden öğretmedin?"
Annesi canı sıkkın bir şekilde başını sallamış.
"Kızım, haklısın ama ben damadın i....e olduğunu nereden bileyim?" demiş.