Adam karısı ile kafeteryada buluşacaktır.
Fakat kadın biraz geç gelir.
İçeriye girdiğinde kocası onu bir saattir beklemektedir.
Adamın genel durumuna göz ucuyla bakar ve konuşur.
K: Canıım... Çok beklettim mi?
E: Önemli değil hayatım, ben de gazete okuyordum.
K:Merak etmedin mi?
E:Neyi?
K:Tam bir saat geç kaldım ve sen beni merak etmedin, öyle mi?
E:Aslında merak ettim, hem de çok.
K: O yüzden mi gazete okudun. Ölüm ilanlarına mı bakıyordun?
E: Ne yapsaydım peki, seni beklerken tırnaklarımı mı yeseydim?
K: Bir telefon etmek aklına gelmedi mi? Acaba tinerciler mi bıçakladı diye korkmadın mı?
E: Ettim ama, tinerci filan saldırmamış gördüğüm kadarıyla.
K: Pek kinayeli söyledin. Sanki keşke bıçaklasaydı der gibi.
E: Yahu hemen yağ gibi üste çıkıverdin. Halbuki bir açıklama yapması gereken sensin. Niye bu kadar geç geldin? Senin bunu açıklaman lazım gelirken, ben nasıl birden bire suçlu oldum?''
K: Şöyle ki, sen beni aramadın, sormadın ve merak etmedin. Aynan böyle oldu işte.
E: Benim bildiğim geç kalacak olan bekleyeni arar normalde.
K: Arayacaktım ama iyi ki de aramamışım. Beyefendinin gazete keyfini bozacak mışım.
E: Yahu, eğer ben gazete okumamış olsaydım neyi bahane edecektin, çok merak ediyorum.''
K: O zaman kesin arardım.
E: Yuh artık! İyice saçmalamaya başladın.''
K: İşine gelmedi galiba?
Adam tartışmadan sıkılmıştır. Konuyu değiştirmek ister.
E: Aaa! Bak garson geliyor. Ne içersin?
K: Canım hiçbir şey içmek istemiyor. İnsanda bir şey içecek hal mi bıraktın?
E: Çay?
K:İstemiyoruuum.
E: Ihlamur?
K: İstemiyorum dedik ya...
E: Kök?
K: Ne kökü?
E: Zıkkımın kökü....