Temel bir gün balık avlamak için göl kenarına gitmiş.
Bir de ne görsün?
Her yere, ''balık avlamak yasaktır'' yazan levhalar dikmişler.
Temel etrafa bakınmış, ortalarda hiç kimse olmadığını görünce oltasına bir solucan takıp göle atmış ve avlanmaya başlamış.
Tam o sırada bir araba gelmiş ve bekçi kıyafetli bir adam arabadan inerek Temel'e bağırmaya başlamış.
''Kardeşim kör müsün yoksa okuma yazman mı yok? Her yere levhalar astık görmüyor musun? Burada balık avlamak yasak!''
Temel gayet sakin bir şekilde adama bakmış ve umursamaz bir tavırla:
''Ben balık tutmuyorum ki.'' demiş.
Bunu duyan bekçi daha da kızmış.
''Ulan sen benimle dalga mı geçiyorsun? Medem balık tutmuyorsun, yanındaki solucanlar ve elinde oltayla ne yapıyorsun?''
Temel aynı umursamazlıkla cevap vermiş.
''Solucanlarımı yüzdürüyorum.''
Bir de ne görsün?
Her yere, ''balık avlamak yasaktır'' yazan levhalar dikmişler.
Temel etrafa bakınmış, ortalarda hiç kimse olmadığını görünce oltasına bir solucan takıp göle atmış ve avlanmaya başlamış.
Tam o sırada bir araba gelmiş ve bekçi kıyafetli bir adam arabadan inerek Temel'e bağırmaya başlamış.
''Kardeşim kör müsün yoksa okuma yazman mı yok? Her yere levhalar astık görmüyor musun? Burada balık avlamak yasak!''
Temel gayet sakin bir şekilde adama bakmış ve umursamaz bir tavırla:
''Ben balık tutmuyorum ki.'' demiş.
Bunu duyan bekçi daha da kızmış.
''Ulan sen benimle dalga mı geçiyorsun? Medem balık tutmuyorsun, yanındaki solucanlar ve elinde oltayla ne yapıyorsun?''
Temel aynı umursamazlıkla cevap vermiş.
''Solucanlarımı yüzdürüyorum.''
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder