Ateist bir adam doğanın işleyiş tarzını yerinde gözlemleyerek bir ormana girmiş.
Bitkilerin ve hayvanların nasıl evrimleştiği üzerine incelemeler yaparken arkasında bir ayak sesi duymuş.
Dönüp bakınca ne görsün?
Kocaman bir ayı onu takip ediyormuş.
Adam korku içinde koşmaya başlamış.
İyi de koşuyormuş ama bir çalıya ayağı takılınca ayı ona yetişmiş ve adamın ayaklarının üzerine oturmuş.
Artık sonunun geldiğini anlayan adam çaresiz bir şekilde ellerini havaya kaldırmış.
''Tanrım!'' diye bağırmış.
Bu çağrısına hemen cevap gelmiş..
''Söyle ya kulum, ne istiyorsun?''
Adam hiç beklemediği şekilde gaipten gelen bu ses karşısında iliklerine kadar ürpermiş ama kısa sürede kendini toparlamış. Çünkü ayı, ağzı sulanarak ona bakıyormuş.
''Tanrım bana yardım et.'' diye can havliyle bağırmış.
Tanrı cevap vermiş.
''Eyyy benim imansız kulum. Hani sen benim varlığıma inanmıyordun? Bu yüzden hayatın boyunca tek bir defa bile bana dua etmedin. Şimdi benden bir şey istemeye utanmıyor musun?''
''Tanrım, çok haklısın. Şimdiye kadar kendim için senden hiçbir şey istemedim. Ama galiba sana ilk defa elimi açınca da sen beni yanlış anladın. Ben şimdi de kendim için bir şey istemiyorum ki..''
''Peki kimin için istiyorsun?''
''Şu ayı için istiyorum. Sen bu ayıyı hidayete erdir de hayvancağız çok dindar bir ayı olsun.''
Tanrı cevap vermiş.
''Madem öyle tamam. Duanı kabul ediyorum.''
Bunun üzerine adam ayıda nasıl bir değişiklik ortaya çıkacak diye ayıya bakmış.
Ayı hemen iki elini gökyüzüne doğru kaldırmış ve konuşmaya başlamış.
''Eyyy yüce tanrım. Sana olan borcum gereği bir süredir oruç tutuyorum. İşte yine senin verdiğin nimetle orucumu açacağım. Bu avı karşıma çıkardığın için sana ne kadar dua etsem yine az gelir. Allahım, verdiğin nimetler için binlerce defa şükürler olsun....''
Bitkilerin ve hayvanların nasıl evrimleştiği üzerine incelemeler yaparken arkasında bir ayak sesi duymuş.
Dönüp bakınca ne görsün?
Kocaman bir ayı onu takip ediyormuş.
Adam korku içinde koşmaya başlamış.
İyi de koşuyormuş ama bir çalıya ayağı takılınca ayı ona yetişmiş ve adamın ayaklarının üzerine oturmuş.
Artık sonunun geldiğini anlayan adam çaresiz bir şekilde ellerini havaya kaldırmış.
''Tanrım!'' diye bağırmış.
Bu çağrısına hemen cevap gelmiş..
''Söyle ya kulum, ne istiyorsun?''
Adam hiç beklemediği şekilde gaipten gelen bu ses karşısında iliklerine kadar ürpermiş ama kısa sürede kendini toparlamış. Çünkü ayı, ağzı sulanarak ona bakıyormuş.
''Tanrım bana yardım et.'' diye can havliyle bağırmış.
Tanrı cevap vermiş.
''Eyyy benim imansız kulum. Hani sen benim varlığıma inanmıyordun? Bu yüzden hayatın boyunca tek bir defa bile bana dua etmedin. Şimdi benden bir şey istemeye utanmıyor musun?''
''Tanrım, çok haklısın. Şimdiye kadar kendim için senden hiçbir şey istemedim. Ama galiba sana ilk defa elimi açınca da sen beni yanlış anladın. Ben şimdi de kendim için bir şey istemiyorum ki..''
''Peki kimin için istiyorsun?''
''Şu ayı için istiyorum. Sen bu ayıyı hidayete erdir de hayvancağız çok dindar bir ayı olsun.''
Tanrı cevap vermiş.
''Madem öyle tamam. Duanı kabul ediyorum.''
Bunun üzerine adam ayıda nasıl bir değişiklik ortaya çıkacak diye ayıya bakmış.
Ayı hemen iki elini gökyüzüne doğru kaldırmış ve konuşmaya başlamış.
''Eyyy yüce tanrım. Sana olan borcum gereği bir süredir oruç tutuyorum. İşte yine senin verdiğin nimetle orucumu açacağım. Bu avı karşıma çıkardığın için sana ne kadar dua etsem yine az gelir. Allahım, verdiğin nimetler için binlerce defa şükürler olsun....''
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder