Tabi ki doğurur.

Komşusu bir gün Nasrettin Hoca'nın kapısını çalmış. Hoca komşusunu görünce:
-Hayrola komşu? Bir şey mi oldu? diye sormuş.
Komşusu gayet sakin cevap vermiş.
-Önemli bir şey yok hoca, bana kazan lazım oldu da senden kazan istemeye geldim.
Hoca bunu duyunca:
-Tamam. Hemen getireyim. demiş ve içeri girip kazanı getirmiş.
Kazanı alan komşu teşekkür edip gitmiş. Fakat aradan bir hafta geçmesine rağmen kazanı geriye getirmemiş. Hoca meraktan daha fazla dayanamamış ve komşusuna gidip kazanı geri istemeye karar vermiş. Tam kapıya yöneldiği anda kapı çalınmış. Hoca kapıyı açınca elinde büyük bir tencere ve arkasında Hoca'nın kazanıyla komşusunu görmüş. Hoca adamın elindeki tencereye bir anlam veremediğinden sormuş:
-Hayrola komşu? Bu tencere de neyin nesi?
-Sorma hocam. Senin kazan doğurdu. diye cevap vermiş.
Hoca şaşırmış ve bunun altında bir bit yeniği var diye düşünmüş. Adamın önünde durarak Hoca'nın görmesini engellediği kazana bir şey mi oldu merak etmiş. Adamı tutup kolundan kenara çekmiş ve kazanına bakmış. Bir de ne görsün, kazanı eğilmiş, bükülmüş, kalayı çıkmış ve adete hurdaya dönmüş.
Hoca hışımla adama dönüp bağırmış.
-Kardeşim, kazanın a....na koymuşsun, tabii ki doğurur.


Başka bir fıkra okumak için lütfen tıklayınız.