3 Kasım 2017 Cuma

Azıcık ta ben çömeştim hakim bey.


(Bu fıkra ben çocukken bizim köyde bir kişi başına gelen kötü bir şeyden şikayet edince eğer insanlar o kütü şeyin biraz da şikayet eden kişinin kendi isteğinden kaynaklandığını ifade etmek için anlatılırdı.)


Kadının biri komşusunu, kendisine tecavüz ettiği iddiasıyla mahkemeye vermiş. 
Mahkeme günü kadın ve davalı adam ile avukatları hakim karşısına çıkmış. 
Hakim kadına olayın nasıl olduğunu anlatmasını söylemiş. 
adın da başlamış anlatmaya.... 'Hakim bey.... Ben hayvanlara saman vermek için dama (ahıra) girdim. Biraz sonra şurada duran komşumuz dama girdi ve kapıyı kapattı. Zorla başımı bastırdı ve yüzüm samanlara gelecek şekilde eğdi. Sonra da şalvarımı çıkarıp bana tecavüz etti.' 
Hakim kadını dinledikten sonra bir kadına bir de ona tecavüz ettiği iddia edilen adama bakmış. 
Adam en fazla 155 santimetre boyunda ve adeta cüce biriymiş. 
Kadın ise en az 180-185 santimetre boyunda ve adama göre çok iri biriymiş. 
Hakim şaşkın bir şekilde sormuş:
'Kızım... Senin anlattığından ben bir şey anlamadım. Bu adam senin boyunun yarısı kadar. Sana tecavüz etmek için onun boyu yetmez ki!' demiş. 
Kadım hafifçe gülümsemiş. 
'Evet hakim bey, doğru söylüyorsunuz. Boyu yetmedi zaten...' demiş.
Hakim daha da şaşırmış ve 'O zaman bu adam sana nasıl tecavüz etti?' diye tekrar sormuş. 
Kadın mahcup bir şekilde gülümsemiş.
'Eeee.... Hakim bey... Baktım boyu yetmiyor, azıcık ta ben çömeştim (Çömeldim veya ayaklarımı bükerek aşağıya doğru eğildim manasına gelir).' demiş.''